Simone Weil 3 Şubat 1909’da Paris’te, Yahudi bir ailenin çocuğu olarak doğdu. Çocukluk yıllarından itibaren siyasi faaliyetlerle doğrudan ilgiliydi ve Rusya’daki komünist devrimin öğretilerini benimsemişti. 1928’de Fransa’nın en önemli üniversitelerinden biri olan École Normale Supérieure’e (Yüksek Öğrenim Okulu) girdi ve 1931 de felsefe bölümünden mezun olarak, Puy-en-Velay’daki bir lisede öğretmenliğe başladı. Bu yıllarda komünist çevrelerde çokça tanınan La Critique Social (Toplumsal Eleştiri) dergisinin çıkarılmasına katkıda bulundu. 1933 sonunda, Sovyet Rusya’daki Stalinist rejimden kaçan Leon Troçki’nin evlerinde kalması için ailesini ikna etti. 1934’te öğretmenliği bırakarak işçilerin durumunu daha yakından müşahede etmek üzere madenlerde çalışmaya başladı. Ertesi yıl Renault fabrikalarında işe girdi. Kötü çalışma ve yaşam koşulları zaten kırılgan olan sağlık durumunu daha da kötü etkiledi. 1936’da İspanya İç Savaşı’na anarko-sendikalistlerin safına katıldı. 1930’ların ikinci yarısında manevi bir dönüşüm yaşayarak Katolik inancını seçti. Uzun yıllar boyu çektiği fiziksel sıkıntılar, kendi deyimiyle tabiatüstü bir tecrübe yaşaması ve Tanrı’nın varlığını anlamasına vesile olmuştu. 1940’ta Paris’in işgalinin ardından ailesiyle Marsilya’ya yerleşmek durumunda kaldı. Ardından Londra’daki Özgür Fransa Grubu’na katıldı ve burada en önemli eseri l’Enracinement (Köksüzleşme)’ı yazmaya başladı. Eserini tamamlayamadan, 24 Ağustos 1943’te geçirdiği kalp kriziyle hayatını kaybetti.